كوريا الجنوبية: الكوريون يشاركون تجربة الإفطار في رمضان مع الأتراك

- خبر مترجم من اللغة التركية.

يقوم المركز الثقافي التركي في العاصمة الكورية الجنوبية "سيول" بتقديم برامج للإفطار في رمضان كل عام، وتجتذب هذه البرامج الكوريين؛ حيث يشارك في البرامج الأتراك المقيمون في "سيول"، وعندما يحين وقت الإفطار يجلس المدعوون الكوريون مع الأتراك الصائمين على مائدة إفطار واحدة.

وتحدث "حسين ييت" - مدير المركز الثقافي التركي في "سيول" – عن دعوات الإفطار التي يقدمها المركز، وأعرب عن سعادته لوجود عدد كبير من الحضور، وذكر أن برامج الإفطار هذه تكون وسيلة جيدة ليتعرف الكوريون على الدين الإسلامي والحضارة التركية، كما ذكر أنهم يقدمون "سيمينار" قبل كل إفطار، يعرضون فيه للحضور معلومات مختصرة عن شهر رمضان، مما يجذب انتباه الحضور، كما أعرب عن سعادته لاهتمام الكوريين للمشاركة، وطرحهم للأسئلة حول ما يسمعون من معلومات.

أما الكوريون فينتابهم نفس الشعور بالسعادة؛ حيث قال "كيم جي هان" – طالب في المدرسة الثانوية –: إنه لشعور جيد أن يتشارك مائدة الطعام مع أشخاص لا يعرفهم، وأن برامج الإفطار التي يقدمها المركز قد تكون وسيلة جيدة للتغلب على الأحكام المسبقة عن المسلمين. المصدر: شبكة الألوكة.

يرجى الإشارة إلى المصدر عند نقل الخبر – شبكة الألوكة.

الخبر من مصدره الأصلي:

Korelilerin İftar Tecrübesi

İftar ve Ramazan'a merak duyan Koreliler, Güney Kore'nin başkenti Seul'deki İstanbul Kültür Merkezi'nde verilen iftar yemeğine katıldı.

Seul'deki İstanbul Kültür Merkezi'nin geleneksel olarak her sene verdiği iftar yemeklerine Koreliler yoğun ilgi gösterdi. 15 senedir faaliyet gösteren İstanbul Kültür Merkezi'nin iftar yemeklerine başta kendi Türkçe öğrencileri olmak üzere geniş bir yelpazeden katılım oluyor. Özellikle basın ve akademi çevresinde yoğun ilgi vardı. İlginin fazla olmasından dolayı kültür merkezi, iftar yemeklerini bir kaç kez tekrarlıyor. Programlarlara Seul'de yaşayan Türk toplumu da iştirak ediyor. Vakit girince, Koreli davetliler ile Türk misafirler beraber iftar sofrasına oturuyorlar.

Cihan Haber Ajansı'na "Cihan" konuşan İstanbul Kültür Merkezi Müdürü Hüseyin Yiğit, geleneksel iftar davetleri hakkında bilgi verdi. Katılımların çok olmasından mutluluk duyan Yiğit, iftarlar vesilesi ile Türkiye kültürünü tanıtabildiklerini ifade etti. İftar öncesi verdikleri seminer hakkında konuşan Yiğit, "İftar vaktinden yarım saat önce, misafirlere Ramazan hakkında kısa bir seminer veriyoruz. Seminerde daha çok Türkiye'deki Ramazan kültüründen bahsediyoruz. Koreliler ise çok ilgi duyuyorlar. Merakla dinliyorlar. Seminer bitince ise bir birinden ilginç sorular geliyor. Ama en çok duyduğum soru ise 'Su da mı içmiyorsunuz?' oluyor." diye konuştu. İlginin yoğun olmasından hoşnut olan Yiğit konuşmasını şöyle devam ettirdi: "İftar davetlerimize Koreli misafirlerimiz çok ilgi gösteriyorlar. Biz de Ramazan ayında elimizden geldiğince bir kaç kez tekrarlıyoruz iftar davetlerimizi. Güzel bir ortam oluyor."

Koreliler ise iftar vaktinde Türk toplumu ile beraber olmaktan mutlu olduklarını aktardılar. Daha lise öğrencisi olan Kim Ji-han, paylaşma ayı olan Ramazan'da tanımadığı insanlarla beraber yemek yemekten ayrı bir haz aldığını söyledi. Kültür merkezinin iftar organizasyonları sayesinde ön yargılarınn kırıldığını aktaran Kim, ayrıca Türk yemeklerinin lezzetli olduğunu sözlerine eklemeyi ihmal etmedi

Cihan mikrofonuna konuşan The Asian'da gazeteci olan Park So-hye, duygularını paylaştı. Verilen seminerden çok şey öğrendiğini aktaran Park, Kore'de halkın Ramazan hakkına pek bir şey bilmediğinine dikkat çekti. İlk defa bir iftar yemeğine katıldığından dolayı mutlu olduğunu belirten Park, "Müslümanlar gibi oruç tutmamış olsam da iftar saatinden dolayı akşam yemeğini 2 saat geç yemiş oldum. Hakikaten farklı bir duygu." diye konuştu.

Öte yandan bir çok akademisyen kültür merkezinin iftar davetlerine katılmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti. Seul Devlet Üniversitesi'nde tarih profesörü olan Han Young-hea, kültür merkezinin iftar organizasyonları sayesinde halkın var olan ön yargılarının kırıldığına dikkat çekti. Prof. Han, "Bir çok Ramazan hakkında bir şey bilmiyor. Kültür merkezinin bu faaliyetleri sayesinde hem Ramazan ayı hakkında bilgi sahibi oluyoruz, hem de bir iftar yemeğinde Türk toplumu ile beraber olup, bu kültürü tecrübe etmiş oluyoruz." diye düşüncelerini aktardı.